DEFİBRİLATÖR

Defibrilatör Cihazı ve Cihazın Özellikleri;


Defibrilator, kalbin normal dışı atımını tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araçtır. Fibrilasyona uğramış veya yeni durmuş kalbe elektrik enerjisini şok halinde verildiği taktirde kalp dışarıdan uyarılmış olur ve kasılır. Kalbe defibrilatörle şok verilebilmesi için kalbin ventriküler fibrilsyonda olması gerekir. Tamamen durmuş kalbe şok verilmez. Aynı zamanda kalpteki ritim bozukluklarının tedavisinde de kullanılır.


Kullanım şekli;

• Hasta sırt üstü yatırılır

• Hasta EKG kablolarının bağlama yerlerine jel sürülür

• Cihazın açma-kapama düğmesi açık konumuna getirilir

• Cihaz istenen joule değerine getirilir

• Kaşıklara jel sürülür ve şarj olana kadar beklenir

• Kaşıklar hastanın uygun yerleri hariç temas ettirilmez

• Kaşıkların üzerindeki düğmelere aynı anda basılır ve uygulama yapılır

• Uygulama bitiminde cihaz kapatılır, uygun dezenfektan maddelerle temizlenir

• Günlük şarj olup olmadığı cihaz açıp kapatılarak batarya göstergesinden kontrol edilir

• Şarj bitince güç kablosu toprak hatlı prize takılır,şarj dolu konumuna gelince güç kablosu prizden çekilir.



DEFİBRİLASYON VE DEFİBRİLATÖR KULLANIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

• Kalp fonksiyonları durduktan sonra 8 dakika içinde Defibrilasyon ve kardiyopülmoner (kalp masajı) resüsitasyon işlemleri yapılmış olmalıdır.

• Kalp krizi geçiren hasta, daha kapsamlı bir tedavi için 20 dakika içinde bir hastanenin acil servisine ulaştırılmış olmalıdır.

• Ventriküler fibrilasyona giren hastaların yeniden yaşama döndürülebilmesi için kardiyopülmoner resüsitasyon ve defibrilasyon tedavileri birlikte uygulanmalıdır.

• Kardiyopülmoner resüsitasyon tek basına yeterli değildir! Şayet kalbin durmasından (cardiac arrest ) itibaren ilk 4 dakika içinde kardiyopülmoner resüsitasyon ve ilk 8 dakika defibrilasyon uygulanacak olursa ventriküler fibrilasyona giren hastaların ortalama % 40’ı kurtarılarak normal yaşamlarına dönmektedir.

• Defibrilasyona daha geç başlanması durumunda hastanın kurtulma şansı da azalmakta; kardiyopülmoner resüsitasyon ve defibrilasyona ilk 10 dakikadan sonra başlanması durumunda ortalama her 250 hastadan sadece biri kurtarılabilmektedir.

• Defibrilasyona manuel ve otomatik olarak yapılabilmektedir. Manuel defibrilasyonda, şok uygulaması gereken veya gerekmeyen kardiyak ritimlerin çok iyi bilinmesi gerekir. Hastaya elektroşok verildiği anda kardiyopülmoner resüsitasyon kesilir.

• Bazı uygulamalarda, her elektroşok sonrası 15 ile 30 saniye süreyle kardiyopülmoner resüsitasyon yapılmaktadır.

Defibrilatör cihazı kullanımında aşağıdaki hususlar önem taşımaktadır:

• Defibrilatörler yüksek risk taşıyan tıbbi cıhaz sınıfına girmektedir. Cihazın hasta üzerinde arızalanmasına meydan vermemek için, uluslar arası standartlara göre, defibrilatörlerin her 6 ayda bir test ve kalibrasyon ölçümleri yapılmalıdır.

• Defibrilatör cihazı kullanım kitabı kullanımdan önce mutlaka okunmalıdır.

• Bu şekilde, cihaz hatalı çalışma sonucu alarm verdiği zaman gerekli müdahale anında yapılabilcektir. Cihaz üzerinde çeşitli ikaz göstergeleri bulunmaktadır. Örneğin: bataryaşarj seviyesinin düşük olması, cihaz sigortasının yanık olması, kayıt mekanizmasının sıkışması, EKG kayıt ucunun yanık olması vs.

• Tercihen defibrilatör cihazına ait bir veya daha fazla sayıda yedek batarya bulunmalıdır. Bu bataryalar sürekli olarak şarj aletinde hazır bekletilmelidir.

• EKG monitör elektrotlarının hasta ile temasının yeterli olmaması hasta EKG trasesinin bozuk çıkmasına neden olmaktadır.

Kullanıldığı Yerler: Acil Servis, Kardiyoloji Servisi, Yoğun Bakım, Ameliyathane

0 yorum: