PET

PET’IN GELİŞİMİ


Tıp alanındaki gelişmelere her gün bir yenisi ekleniyor. Hastalıkların teşhisi ve tedavisi için sürekli yeni yöntemler geliştiriliyor. Moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği, hastalıkları hücre, hatta molekül düzeyinde inceliyor. Artık modern tıbbın ilgi alanı hücre, genler ve DNA. Bu modern anlayış teşhis yöntemlerine de yansıdı. Bir çok hastalığın kesin teşhisinde tek başına hastanın muayenesi ya da bir rötgen filmi yeterli olmuyor. Günümüzde ses dalgalarını kullanan ultrasonografi, ya da X ışınlarını kullanan kompüterize tomografi ile insanların için görmek mümkün. Hatta X ışınlarını kullanmadan dokulardaki magnetik rezonansı kullanan MR tetkiki ile insanın içerisi neredeyse her açıdan görüntülenebiliyor. Bu görüntüleme teknikleri genellikle gözle görülebilen yapısal değişiklikleri ortaya koyuyor. Yani hücre düzeyindeki yapısal değişiklikleri ya da işlevsel farklılıkları göstermiyor. Örneğin Alzheimer hastalığında hastanın beyin tomografisinde belirgin bir değişiklik izlenmiyor. Çekilen bir kalp grafisinde ya da anjiografide kalp kasında hücre düzeyinde meydana gelen hasar anlaşılamıyor. Yapılan ameliyatın kalbe ne derece fayda sağladığı yine bu tetkiklerle anlaşılamıyor. Bu nedenle, bazı hastalıkların teşhisinde ve tedavisinde hücre düzeyinde inceleme ve hücresel düzeyde işlevlerin görüntülenebilmesi önemli.


PET’’İN FARKI

PET geneli itibariyle onkolojide devrim yarattı bugünkü kanser hücrelerinini görülebilmesini sağladı.Tümör tiplerini araştırarak türünün belirlenmesine yardımcı oluyor. PET ayrıca uygulanan kanser tedavi yönteminin çok etkili olmasından dolayı bir çok gereksiz şeylerle uğraşmamamızı sağlayarak tassaruf etmemizi sağlıyor.PET’le ulaşılan sonuçlar çok yüksek oranda doğru çıkıyor.Birçok teşhis yönteminin yerine geçerek tek bir incelemeyle birçok organın görüntülenmesini sağlıyor.

PET CİHAZININ KULLANILDIĞI ALANLAR

PET kanser dışında genel olarak kalp ve beyin hastalıklarında yaygın olarak kullanılmaktadır.PET dünyada 1 numaralı ölüm sebebi olan kalp hastalıklarında,özellikle kan akışı ve kalp kasları metaboizmasının bakılmasında çok yararlıdır Aynı zamanda beyinle ilgili bazı bozukluklarda,beyin hücrelerinin çok iyi görüntülenmesini ve böylece erken teşhisle yayılmadan tedaviye başlamamızı sağlar.Alzheimar,Parkinson,Epilepsi gibi hastalıkların tedavisinde son derece başarılı sonuçlar elde edilmiştir.

PET CİHAZININ KANSER VAKALARINDA KULLANILMA SEBEPLERİ

Kanser vakalarında vucutta yapısal değişikler oluşmadan önce biyolojik ve metabolik değişiklikler olması nedeniyle PET görüntüleme cihazıyla daha erken tanı konulabilmektedir Kanserin hangi evrede olduğunu belirleyerek tedaviye ciddi şekilde katkı sağlamaktadır.

PET’İN KULLANILDIĞI DURUMLAR

Kalp hastalıkları PET'in en sık kullanıldığı ikinci alan. Bir koroner arter hastasının ameliyat edilip edilmeyeceğine karar verilirken PET cihazından yararlanılıyor. Bu cihazla kalp krizi geçiren bir hastada kalp kasının hücrelerinin canlı olup olmadığın saptanması mümkün. Böylece gereksiz bir bypass ameliyatı engellenebiliyor. PET cihazıyla yapılan uygulamaların yüzde 10'luk bölümünü de beyin hastalıkları oluşturuyor. En önemli bunama nedeni olan alzheimer hastalığına PET cihazıyla tanı konulabiliyor bilimsel olarak gama ışını yayan radyoaktif maddelerin çok nadirleri dışındakilerin hiçbiri vücuttaki moleküller içerisinde bulunmaz. Doğal olarak yoktur. Halbuki pozitron yayan radyoaktif maddelerin hemen tümü vücut içindeki moleküllerde yer alan atomların radyoaktif tipleridir. Onlar yani karbon, oksijen, azot,flor gibi atomlar vücut içinde doğal olarak bulunurlar. Dolayısıyla bizim işaretleyebileceğimiz ve kullanabileceğimiz radyoaktif molekül çeşidi, vücuttaki molekül çeşidi kadar olabilir, teorik olarak. Bu vücuttaki her şeyi inceleyebilmemiz anlamına gelir. Vücudun gizlerini saptayabilmek artık mümkün gözüküyor. Son yıllardaki en önemli gelişmelerden biri olan PET , görüntülemede getirdiği yeniliklerle başta kanser olmak üzere kalp ve beyin hastalıklarının tanı ve tedavisinde önemli bir ilerleme sağlıyor.

Pozitron emisyon tomografi ya da kısa adıyla PET, nükleer tıp alanında son 10 yıl içindeki en önemli gelişme olarak değerlendiriliyor. PET yöntemi ile vücuda zarar vermeden organların biyolojik ve metabolik işlevleri incelenebiliyor. Tüm PET uygulamalarının yüzde 75'ini kanser vakaları oluşturuyor. Kanserde vücutta yapısal değişiklikler oluşmadan önce biyolojik ve metabolik değişiklikler oluştuğu için PET cihazı ile daha erken tanı konulabiliyor. PET cihazının kanser tedavisinde de önemli bir rolü var.Kanserin hangi evrede olduğunu belirleyerek tedavinin belirlenmesine katkı sağlıyor.

PET CİHAZININ DİĞER NÜKLEER TIP YÖNTEMLERİNDEN FARKI

Gama ışını yayan radyoaktif maddelerin çok nadirleri dışındakilerin hiçbiri vücuttaki moleküller içerisinde bulunmaz. Doğal olarak yoktur. Halbuki pozitron yayan radyoaktif maddelerin hemen tümü vücut içindeki moleküllerde yer alan atomların radyoaktif tipleridir. Karbon, oksijen, azot, flor gibi atomlar vücut içinde doğal olarak bulunurlar. Teorik olarak, işaretlenebilecek ve kullanabilecek radyoaktif molekül çeşidi, vücuttaki molekül çeşidi kadar olabilmektedir

Nükleer tıp yöntemlerinin geleceği

2000'li yıllar moleküler tıbbın geliştiği bir dönem olarak adlandırılıyor. Nükleer tıbbın adının moleküler nükleer tıp olacak şekilde değiştirildiğini çünkü hücre içindeki genetik bazda görüntüleme yapabilme, genetik bazda radyoaktif tedavi yapabilme olanaklarına kavuşacağız. Bunlar 2005'li, 2010'lu yıllardan sonra olacak diye tahmin ediyoruz. Böylece, vücutta ulaşamayacağımız noktalar gibi gözüken yerleri, gözümüzle görebilme gibi,elimizle tutabilme gibi ve bunları sağlarken insana herhangi bir zarar vermeden yapabilme gibi bir olanağı elde etmeyi umuyoruz."

PET, kanser hücrelerinin görülebilmesini temin ettiği için onkolojide devrim yaratıyor. Tümör tiplerinin ayrıştırılarak tedavi türünün belirlenmesine yardımcı oluyor. Tek bir inceleme ile birçok organın görüntülenmesini sağlıyor.PET yönteminin gereksiz cerrahi müdahaleyi de önlediğini hasta tedavileri sonucunda kanıtlandı. Onkoloji'de devrim!PET, onkoloji'de devrim olarak görülüyor çünkü, diğer yöntemlerin gösteremediği kanser hücrelerinin glikoz (şeker) kullanım metabolizmasını gösteriyor. Böylece metabolik aktivitelere gore tumor tiplerini belirleyerek uygulanacak tedavi türünün seçilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca uygulanan kanser tedavisinin ne kadar etkili olduğu PET ile izlenebiliyor. Erken teşhiste yüksek hassasiyet Bir seferde tüm vücudu tarayarak zamandan tasarruf Hızlı ve doğru sonuç Tedavi maliyetlerini azaltma PET cihazının maliyetinin 5 milyon dolar olduğunu belirtirsek böyle bir cihazı her hastane bulunamayacağını söyleyebiliriz , ,. , PET sisteminin bir check-up yöntemi değildir ve ancak uzman hekim gerekli gördüğünda kullanılacağını vurgulayarak, PET yöntemi kullanıldığında tedavide diğer uygulanması gereken testlere gerek kalmayacağından bu fiyatın aslında makul olduğunu belirtti.., PET ile tetkik süresinin beyin gibi kısmi teşhis taramalarında 15-20 dakika sürerken, tüm vücudun taranmasının ise 45-50 dakika sürdüğünü söyledi.PET'in pahalı bir yöntem olması nedeniyle, bir kişide kanser olup olmadığını göstermek amacıyla tarama testi olarak kullanılması önerilmiyor. Ayrıca, PET'in tanıdaki doğruluğunun, BT ve MR ile beraber değerlendirildiğinde en yüksek seviyeye ulaştığı unutulmamalıdır deniyor..







0 yorum: